Cari Açık ve İktisat Politikası

Ödemeler Bilançosu

Ödemeler bilançosu, genellikle ülkede yerleşik kişilerin belirli bir dönem boyunca yabancı ülkelerde yerleşik kişilerle yaptıkları tüm ekonomik işlemlerin sonucunu gösteren sistematik bir tablo biçiminde tanımlanır. Bu tablolar yıllıktır, ancak daha kısa dönemler için de hazırlanabilir.

Ödemeler bilançosundaki çift taraflı kayıt sisteminden dolayı, bir işlem bir hesabın borcuna kaydedilirken, aynı tutarla bir başka hesabın da alacağına kaydedilir. Bu şekilde kayıtlama, denkleştirmeyi sağlar.

Ödemeler Bilançosu Kalemleri

Çizgi Üstü İşlemler

ALACAK

 

BORÇ

 

I. CARİ İŞLEMLER HESABI

 

 

  A. Mal İhracat ve İthalatı

(+)

(-)

    Dış Ticaret Bilançosu

(+)

(-)

  B. Hizmet İhracatı ve İthalatı

(+)

(-)

  C. Yatırım Gelir ve Giderleri

(+)

(-)

  D. Tek Yanlı Transferler

(+)

(-)

    Cari İşlemler Bilançosu

(+)

(-)

II. SERMAYE HESABI

 

 

  A. Uzun Süreli Sermaye

(+)

(-)

    1. Dolaysız Yabancı Sermaye Yatırımları

(+)

(-)

    2. Özel  Portfolio Yatırımları

(+)

(-)

    3. Resmi Sermaye İşlemleri

(+)

(-)

B. Kısa Süreli Sermaye ( Denkleştirici Olmayan )

(+)

(-)

Sermaye İşlemleri Bilançosu

 

 

III. İSTATİSTİK FARKLAR (Net Hata ve Noksanlar)

 

 

     GENEL ÖDEMELER BİLANÇOSU

 

 

Çizgi Altı İşlemler

 

 

IV. RESMİ REZERVLER HESABI

(+)

(-)

1. Kısa Süreli Resmi Sermaye

(+)

(-)

2. Döviz

(+)

(-)

3. Parasal Altın

(+)

(-)

4. SDR ve İMF Rezerv Pozisyonu

(+)

(-)

     RESMİ REZERVLER BİLANÇOSU

 

 

Kaynak: ekodialog.com/uluslararasi_ekonomi/odemeler-bilancosu-nedir-kalemleri.html, E.T: 26.09.2012

Ödemeler bilançosu işlemleri otonom ve denkleştirici diye iki gruba ayrılır. Piyasa mekanizmasının işleyişi ile kendiliğinden ortaya çıkan, yapılış nedeni ödemeler bilançosu dengesini sağlamakla ilgili işlemlere otonom işlem denir. Bu işlemlerin diğer bir adı da çizgi üstü işlemleri olarak adlandırılır. Otonom işlemlerin sonucunda ortaya çıkan dengesizliğin neden olduğu işlemlere de denkleştirici işlemler veya çizgi altı işlemleri adı verilir.

 

Cari işlemler bilançosu dış ticaret bilançosu, hizmetler bilançosu ve karşılıksız transferler bilançosundan oluşur, ödemeler bilançosunun ulusal gelirle doğrudan ilişkili bölümüdür(Seyidoğlu, 2009: 341).

Cari İşlemler Hesabı

Ödemeler bilançosu içinde en fazla önem verilen bölüm cari işlemler hesabıdır. Ülkenin ihraç ve ithal ettiği mallar ve hizmetler bu hesaba kaydedilir.

Cari işlemlere kaydedilen işlemler de kendi arasında üç alt bölüme ayrılırlar: Uluslararası mal ticareti, hizmet ticareti ve tek-yanlı (karşılıksız) transferler.

 

Buradaki mal ticaretinin diğer adı da görünür ticarettir. Ülkenin uluslararası ekonomik işlemleri içinde en büyük yeri malı ihracat ve ithalatı tutar. Mal Ticareti reel ekonomideki gelişmelerin somut bir göstergesi olmaktadır. Çünkü ülke ekonomisinde üretim, teknoloji, verimlilik gibi alanlarda gerçekleşen gelişmeler mal ticaretindeki değişmeleri meydana getiren temel faktörlerdir. Toplam mal ithalatı ile toplam mal ihracatı arasındaki farka “dış ticaret bilânçosu” adı verilmektedir.

Ülkenin hizmet ithali ve ihracından kaynaklanan ödeme akımları cari işlemler bilançosunun hizmetler bölümünde yer almaktadır. Hizmet ithal ve ihracına görünmez ticaret de denilmektedir.

Tek Yanlı Transferler, ülkeler arasında bağış ve hibe şeklinde yapılan işlemler bu gruba girmektedir. Karşılığında hiçbir ödeme yapılmadığı için, bu tür işlemlere tek taraflı (karşılıksız) (unilateral transfer) denilmektedir. Bağışın niteliğine göre resmi ve özel transferler mümkün olabilmektedir.

Hükümetlerin hibe şeklindeki parasal yardımları resmi tek taraflı transfer grubuna girmektedir.

Aynı şekilde, özel kişi veya işletmelerin yabancı ülkelerdeki kişi ve kuruluşlara yaptığı bağışlar veya hediyeler de özel tek yanlı transfer işlemleri olarak kabul edilmektedir (asbava.blogspot.com, E.T: 26.09.2012).

Sermaye Hesabı

Ülkenin dış dünya ile yaptığı sermaye işlemleri ödemeler bilançosunun sermaye hesabına kaydedilir. Sermaye hesabı, bir ülkede yerleşik kişi ve kuruluşların başka bir ülkede yaptıkları fiziki yatırımlarla (üretim tesisi, bina, arazi, vs.), sınır ötesine aktardıkları mali fonlardan (yabancı tahvil, hisse senedi, hazine bonosu, vs.) oluşur.

Resmi Rezervler Hesabı

Bu hesapta merkez bankasının döviz piyasasına yapmış olduğu müdahalelerin sonucunda ülkenin uluslararası resmi rezervlerindeki değişmeler gösterilir. Otonom işlemler yani ekonomik hayatın normal işlemleri, ihracat ve ithalat gibi işleyişlerin sonucu olarak gerçekleşir. Kısacası, bu işlemler bağımsız veya kendiliğinden yapılan işlemler olmaktadır. Cari işlemler ve çoğu sermaye işlemleri bu türdendir. Bunlara ödemeler dengesi tablosunda çizgi üzerinde yer almaktadır. Diğer taraftan otonom olmayan, denkleştirici işlemlerin ortaya çıkış nedeni, ödemeler bilânçosunun durumuna bağlı olmaktadır. Yani, eğer otonom gelirler ile otonom giderler arasında bir dengesizlik söz konusu ise, denkleştirici işlemlerin gerçekleşmesinin yolu açılmaktadır. Eğer otonom işlemler grubunun alacaklı ve borçlu kısımlarını birbirine eşit olsaydı, resmi rezervlerde herhangi bir değişmeye de gerek kalmazdı. Resmi rezervler hesabındaki işlemler bu açık veya fazlalıkların sonucudurlar. Yani bunlar denkleştirici işlemlerdir ve çizgi altında yer alırlar(Seyidoğlu, 2009: 325).

            Sabit Kur Sistemi ve Resmi Rezerv Değişmeleri:

Eğer çizgi üstü işlemlerde bir açık varsa resmi rezervlerdeki değişme(ΔR), ödemeler bilançosu dengesizliği ile aynı ölçüdedir. Buna göre bir dış açık aşağıdaki eşitlikle temsil olunabilir:

            —B = + ΔR

Bir dış fazla durumunda ise işaretler yukarıdakinin tam tersi olur.

           + B = — ΔR

            Serbest Değişken Kur Sistemi:

Bu sistemde döviz kurlarının oluşumu arz ve talep güçlerinin işleyişine bırakılmış olup piyasa üzerinde merkez bankasının herhangi bir müdahalesi yoktur.  Yani ΔR = 0 olur.

İstatistik Farklar Hesabı

Bu hesabın diğer bir adı da net hatalar ve unutmalardır. Bu hesapta, ödemeler bilançosu istatistiklerini muhasebe kayıtları anlamında denkleştirmek amacıyla kullanılır ve tek bir kalemden ibaret bir kayıttır.

Cari Açık ve Cari Fazla Nedir?

Buraya kadar ödemeler bilançosu ve kalemlerinden bahsedildi. Bundan sonra ise cari açık ve fazlanın ne olduğuna,  cari açığın nedenlerine ve cari açık karşında izlenebilecek politikalara değinilecektir.

Cari işlemler bilânçosunda yer alan mal ve hizmet ihracatı ve tek yanlı transferlerden elde edilen döviz gelirlerinin; mal ve hizmet ithalatı ve tek yanlı transferler için yapılan döviz giderlerinden az olması durumuna cari açık denir. Yani cari işlemler bilânçosunun eksi verdiği durumdur. Bunun tam tersi — yani döviz gelirlerinin, döviz giderlerinden fazla olduğu — duruma ise cari fazla denir. Bunda ise cari işlemler bilançosu fazla verdiği durumdur. Genellikle gerçekleşen durumlar cari açık ve cari fazla olurken, bazen de cari işlemler bilançosu ne açık ne de fazla verir. Yani döviz gelirlerinin döviz giderlerine eşit olduğu durumdur. Bu durumda ise “cari işlemler hesabı dengededir” denir.

Cari dengeyi formülle gösterecek olursak,

CD=Döviz Gelirleri-Döviz Giderleri∓ Cari Transferler

Döviz Gelirleri=Mal ve hizm.  ihr.gelirleri+diğer gelirler

Döviz Giderleri=Mal ve hizm.  ith.giderleri+diğer giderler

olarak formüle edebiliriz.

Cari Açığın Nedenleri ve Cari Açık Karşısında İzlenebilecek Politikalar

Cari açığın ne olduğu yukarıda anlatılmıştı. Ülkenin döviz giderlerini arttıran her türlü harcama cari açığa sebep olur. Şimdi cari açığın nedenlerini ve izlenebilecek politikaları başlıklar halinde yazmaya çalışalım.

İthalatın İhracattan Fazla Olması

İthalatımızı azalttığımızda ülkeden döviz çıkışı az olacağı için cari açık üzerinde bir azalma gerçekleşebilir. İthalatı azaltmanın birden çok yolu vardır. Örneğin; devalüasyon yaparak, ulusal paranın değerini döviz karşısında azaltabiliriz. Ama bu da Türkiye’deki ithalat ile büyüme arasındaki paralellik dolayısıyla büyümeyi olumsuz etkileyecektir. Başka bir örnek verecek olursak, ithalata kota koyabiliriz. Fakat Türkiye’nin ithal ettiği ürünlerin yaklaşık %80-90’i üretim için ithal edilen hammaddelerden oluşmaktadır. Bu yüzden ithalatı azaltmak, üretimin azalmasına ve dolayısıyla ihracatın azalmasına yola açacaktır.

Sübvansiyonun az olması

Devletin ihracatçı kişi ya da kurumlara mal, para veya hizmet biçiminde karşılıksız ödeme yapması ihracatı arttırarak ülkeye döviz girişi sağlayacaktır. Bu ise cari açığı azaltacaktır. Fakat yukarıda bahsedilen ithalat kotası ve sübvansiyon, DTÖ tarafından belirli bir miktarla sınırlandırıldığı için uygulamada sıkıntılar yaşanacaktır.

İthal İkamesi

Devlet, dışarıdan ithal edilen mamul ürünleri üreten sanayiciye destek vererek ithalatı azaltabilir. Bu politikada yerli üretici korunur ve işsizlik azalır. Uzun vadede kalkınmaya destek olur ve cari açığın azalması yönünde baskı yapar. Burada önemli olan nokta hammadde alımına devam edilip, mamul malı yurtiçinde üretmedir. Hammadde yurtdışından alınıp mamul mal olarak satılması da cari açığı azaltacaktır. Hükümet son teşvik kararnamesiyle bu yolda adımlar attı (mahfiegilmez.com, E.T: 28.09.2012).

AR-GE Harcamaları ve Teknolojiye Verilen Önemin Az Olması

AR-GE’ye yapılacak olan harcamalar, üretim maliyetlerinin azaltacak ve ihraç mallarının dünya piyasasındaki fiyatını düşürerek, rekabet olanağımızı arttıracaktır. Bizim mallarımızın fiyatının düşmesi ihracatımızı arttıracak ve cari açığımızı azaltacaktır.

Bugün teknolojiyi üreten ve satan ülkeler, cari açıktan kaynaklı bir problem yaşamamaktadır. Bu teknolojik ürünlere akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar örnek verilebilir. Aynı zamanda bu mallar sermaye yoğun mallardır. Üretildikleri ülkelere yüksek miktarlı döviz geliri sağlarlar. Örneğin; bir akıllı telefon için yurtdışına $ 1000 ödediğimizi ve ürettiğimiz domatesin kilosundan $ 1,25 gelir elde ettiğimizi varsayalım. Sadece bir akıllı telefon alabilmek için 800 kilo domates satmamız gerekmektedir. İşte bu noktada teknolojinin cari açık üzerindeki etkisini çok iyi görebiliyoruz.

Sıcak Para Giriş ve Çıkışları

Faizlerin yüksek olması, yabancı yatırımcıların tasarruflarını söz konusu ülkeye getirmesine sebep olacaktır. Bu sermaye faizlerin düşmesiyle de ülkeyi terk edecektir. Bu kısa vadeli sermaye hareketlerinin neden olacağı istikrar bozucu etkilerini azaltmak amacıyla dövizle yapılan uluslararası işlemlerden alınan çok küçük oranlı bir vergi J. Tobin tarafından ilk kez 1978 yılında tarafından önerilmiştir.

İzlenen Kur Politikasının Yanlış Olması

Dış dengesizliklerin önemli bir nedeni, çoğu kez uygulanan kur politikasıdır. Merkez bankasının kur istikrarını sağlamak gerekçesiyle piyasaya yaptığı müdahaleler, ulusal paranın aşırı değerlenmesi (döviz kurunun düşük tutulması) sonucunu doğurmuş olabilir. Dolayısıyla eğer ortada böyle bir durum varsa, merkez bankası döviz kurunun piyasada denge değerini bulacak biçimde değerinin yükselmesine izin vermelidir(Seyidoğlu, 2009: 333).

Enerji Kaynakları İthalatının Fazla Olması

Enerji kaynakları, günümüzde hem nihai mal olarak hem de sanayiye aramalı olarak ithal edilmektedir. Bu kaynaklara elektrik ve doğal gaz örnek verilebilir. Bu enerji kaynakları ithalatı, cari işlemlerde büyük bir yer kaplıyorsa,  bunun yurtiçinde üretimi konusunda politikalar izlenmelidir. Türkiye’de hükümetin çıkardığı son teşvik kararnamesiyle bir yolda belirli adımlar atıldı. Bunun örneği rüzgârgülleridir. Atılan bu adımda elektrik ithalatımız azalması cari açığın azalmasını sağlayacaktır.

Hammadde İhracatının Fazla Olması

Eğer bir ülke ürettiği bir madeni veya tarım ürününü işlemeden satarsa, hem daha az döviz kazanacak, hem de katma değer kazanamadan malı diğer ülkelere vermiş olacaktır. Aslında bu başlık yukarıda anlatmaya çalıştığımız teknoloji başlığı ile yakından ilişkilidir. Eğer ülke içinde bu hammaddeyi işleyecek bir teknoloji olsaydı, hem katma değeri kaybetmeden hem de ürünü daha fazla döviz karşılığında dışarı satabilecektik. Bu sorunun çözümünde ihraç ettiğimiz hammaddeyi işleyebilecek tesislerin açılması, hem cari açık üzerinde hem de işsizlik üzerinde olumlu etki yaratacaktır.


Yararlanılan Kaynaklar

SEYİDOĞLU, H. Uluslararası İktisat Teori Politika ve Uygulama, Geliştirilmiş 17. Basım, İstanbul, 2009.

http://asbava.blogspot.com/2011/02/ds-ack-ve-ds-fazla.html

http://www.mahfiegilmez.com/2012/02/cari-ack-dersi.html

http://www.mahfiegilmez.com/2012/03/guncellenmis-cari-ack-ve-finansman.html

http://www.ekodialog.com

Görsel Kaynağı: becnicholas.edublogs.org/2009/07/19/australias-balance-of-payments/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir